.::::HOŞGELDİNİZ::::.
  Fıkralar :)
 



Create Your Own Countdown

Kawasaki

Temel yillarca çalistiktan sonra nihayet bir kawazaki sahibi olur motoru alir ve otoyolda denemeye çikar bir süre sonra gerekli hiza ciktinca önünde gitmekte olan mersedes otomobile yanasir cami tiklar söför cami acar ne var der temel abi sen kawazaki biliyonmu diye sorar adam git isine der basar gider temel hizla yetisir tekrar sorar abi sen kavazaki biliyonmu adam basar gider bu olay 3-4 kez devam eder mersedes söförü dayanamaz kenara ceker ve bekler bir süre gittikten sonra ileride bir kaza oldugunu görür iner arabasindan olay yerine yaklasir bide ne görsün temel kanlar içinde yerde yatar yanina yaklasir ne oldu der temel perisan hafif kafasini kaldirir abi sen kavazaki biliyonmu der kizgin adam biliyorum ne olmus der temel abi freninin yerini soracaktim der.

Boyacı Laz
 Laza karayollarını boyama işi vermişler. Laz başlamış çalışmaya. İlk gün tam 200 metre boyamış. İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Lazı çağırmış:

- Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ?

- Ben yine iyi çalışıyorum

- İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın.

- E... haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı, sonraları çok vakit almaya basladı.

Savunma

Temel silah satan bir dükkandan içeri girer:
-Ben tutukluk yapmayan seri bir silah ariyorum.
Satıcı sorar:
-Savunma amaçlı mı?
Temel: -Hayır... Savunmamı sonradan avukatım yapacak...

Dar ayakkabı

Temel dar bir ayakkabi almis, giymek icin ter dokuyormus.Dursun bu durumu görünce:

-"Ula Temel niye dar ayakkabi aldun ? "

Temel bir sandalyeye oturup ayakkabilarini çikarirken:

-Tursun bilisun, kiz evlendi ev aldi. Borç baa kaldi, oglan araba aldi,borc baa kaldi. Senun anlican penim borcum girtlaga dayandi.Ben de dar ayakkabi aldum ci çikarttigimda sanki borcum yokmus gibi bir oh çekiyrum."

Reçete
 

Lazın eczanesine eli silahlı, yüzü kadın çoraplı iki soyguncu girmiş ve ellerindeki silahi Laza doğrultup:
- Çabuk kasadaki herşeyi ver !
- Özür dilerim, reçetesiz hiçbirşey vermiyoruz.

Uçurum
 

Bir gün Temel ve arkadasi Dursun birlikte sinemada film seyrediyorlarmis. Filmin en heyecanli sahnesinde Bir at üzerinde adam oldugu halde hizla uçuruma dogru gidiyormus. Tam bu sirada Dursun :

-Temel pence uçurumdan asaguya uçacaklar demis.Temel:

-Pence tüsmüyecekler demis.Iki arkadas iddaya girmisler. Sonuçta uçurumdan asagiya uçmuslar ve Dursun iddayi kazanmis.Dursun:

-Temel pen hile yaptum ,pen bu filmi daha önceden seyrettum demis Temel hemen atlamis haçen pende seyrettum da pok yiyenun aynu hatayu yapacagunu zannetmiydum demis.

Kaşık

Lokanta sahibi,Temel'i cebine bir kaşık atarken yakalıyor. temelin savunması şöyle,

-Doktor reçete yazdi, her yemekten sonra bi kaşuk al diye..

Deniz bitti

Açık denizde geminin kaptanı ölünce Karadenizli diyerek Temel'i kaptanlığa getirirler...Bir gün,iki gün derken işler iyi gider,fakat üçüncü gün sabaha karşı gemi karaya oturunca bütün tayfalar :

- ''Ne ettin de karaya oturttun gemiyi kaptan?..''
diye sorunca ,Temel cevap verir:

- ''Pen pişey etmedum...Denuz pitti...''

Hemşeri

Ekonomik kriz yüzünden büyük para problemi

olan Temel, çocuk kaçirip fidye istemeye karar vermis.

Sehrin büyük bir parkinda çocugun birini gözüne kestirmis

Önce bir not yazmis : Çocugunu kaçirdim.

Bunu yaptigim için üzgünüm ama kusura bakma

çünkü gerçekten paraya ihtiyacim var.

Yarin sabah saat 7'de

falanca parktaki filanca agacin altina bir siyah çantada 5 milyar getir

Imza: Laz

Çocugun yanina gitmis, notu çocugun ceketinin iç cebine koyup, dogruca

evine gitmesini ve notu babasina göstermesini söylemis.. Ertesi sabah

parka geldiginde söyledigi agacin altinda,söyledigi renkteki çantada

içinde 5 milyar olan emaneti bulmus.

Paralarin yaninda bir de not varmis :

"Paran purada ama bir Laz hemsehrisine nasil peyle bir sey yapar inanamayrum." inanamayrum."

 

 

Karismayrum

Temel birgün keçinin boynuna tasma takmis gezdiriyormus. Arkadasi Dursun
yolda onu görüp :
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpegimi cezdurayrum Dursun kardesim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....
- Valla ben onin özel hayatina karismayrum...

YAĞMUR BAŞLAYINCA

Temel, Dursun'a misafirliğe gitmiş. Gece sağnak halde yağmur
başlayınca; Dursun konukseverlik göstermiş: "Temel çok fena yağmur
yağıyor, eve gitme, burada kal." Temel kabul etmiş, ama ansızın ortadan
kaybolmuş.Aradan epeyce zaman geçtikten sonra kapı çalmış, bakmışlar
kapıda sırılsıklam Temel: "Neredesun ula Temel merak ettik ?" "Eve cittum
pijamamu aldum da..."

Karne
            Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."

Hakemler Bizde

Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?" -"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan. -"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."

Armutları topluyorum

Bir gün tımarhane görevlilerinden biri bahçede gezerken iki deli görmüş. Bakmış ki delinin biri ağacın üstünde; biri ise ağacın altında. İkisi de bir şeyler yapıyormuş. Aşağıdakine sormuş: - "Yukarıdaki ne yapıyor?" - "Şu yukarıdaki mi? Sen buna bakma, salak işte. Ceviz ağacından armut toplamaya çalışıyor." - "Peki ya sen burada ne yapıyorsun?" - "Ben de düşen armutları topluyorum."

 

Çetinim

Ameliyathane kapısında dört dönen adama, hemşire müjdeyi vermiş: - "Beyfendi bir oğlunuz oldu!" Adam sevinçle haykırmış: - "Yaşasın, ismi Çetin olacak, oğlum benim!" Hemşire biraz yüzünü ekşiterek adamın yanına gelmiş ve: - "Ancak Çetin'in bir kolu yok", demiş. Adam üzülerek: - "Olsun ben Çetin'im için herşeyi yaparım, onu gösterin bana", demiş. Bunun üzerine hemşire: - "Ama Çetin'in diğer kolu da yok", demiş. Adamın afallaması sürerken hemşire sayıvermiş: - "Ve Çetin'in bacakları da yok , üstüne üstlük gövdesi de yok..." Adam dayanamamış: - "Yeteeer, Çetin'imi gösterin bana" diyerek ameliyathaneye dalıvermiş. Ameliyat masasının başına geldiğinde bir bakmış ki Çetin sadece bir gözden ibaret. Adam dumura uğramış bir halde: - "Çetin'im Çetin'im" diyebilmiş. Bunun üzerine ameliyatı yapan doktor adama yaklaşmış elini omzuna atarak: - "Beyfendi Çetin sizi göremez, o maalesef kör", demiş..

Bu Fıkrayı Arkadaşlarınıza Göndermek için tıklayın.

 
  Bugün 4 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol